Kizim hizla buyuyor... Hatta hala bebek dememe ragmen sanirim artik Delfi bir cocuk olma yolunda, hatta bir cocuk... Parmaklari artik bir bebegin parmaklari gibi degil, daha buyuk, daha herseyi nasil kavrayacagini bilen parmaklar..
Ilk dogdugunda gozleri babasinin goz renginin aynisinin tipkisiydi. Sonralari daha acik mavi oldu. Simdiyse tam 18 ayini doldurduktan sonra mavisinin ortasinda benimki gibi baska acik bir renk belirdi :)
Nasil bir seydir varolmak, ya da yaratilis, her gun cocugun simasi, sekli evriliyor cevriliyor.. Sanki bir heykeltrasin gizli sakli elleri surekli Delfi'nin yuzunde, boyunda caktirmadan rutuslar yapiyor; fikrini degistirip ona farkli renkler, sekiller katiyor...
Herseyi anlayan, benim tatli kizim...
Daha konusmuyoruz, vaktimiz var sanirim... Kolay degil iki dildeki farkli sesleri takip etmek tabi...
Konussa sanki hayat daha kolaylasacakmis gibime geliyor.. Ama kim bilir hic susmadan konusan bir kiz olursa, yandim ki ne yandim :)
Iki hafta oldu hayatindaki ilk evi degistireli. Yeni cevre, yeni arkadaslar, yeni ev, yeni isik, yeni duvarlar, yeni boyut... Tasinirken bence uslu sayilabilecek bir bebekti ama kesinlikle yeni evi yadirgadi.. Bugun daha yerlesik bir duzene gecmenin getirdigi bir sey sanirim, ilk kez bugun evin icinde eskisi gibi bircok oyunlar oynadik, ve artik bu evin evimiz olmaya basladigini hissettim ben de... Hatiralarin yaratildigi, mutlu anlarin kazanildigi, hafiza denilen tunele islenen anlarin meydana geldigi ev sanki daha cok 'ev' :)
Soruyorum Delfi'ye, 'parka gidelim mi?' kafa salliyor, evet anlaminda. 'Arkadaslarin var mi parkta?' kafa salliyor . Parka gidiyoruz, cekingen, urkek, ne yapacagini, nasil diyolaga girecegini bilmeyen. Zaman icinde insanlarla nasil iletisime gececeginin yollarini bulacak. Parktaki diger annelere bakiyorum, kimisi hala buyuyememis bir kiz cocugu adeta.. Sanirim bu yaslardaki kisilik olusumu cok onemli. Agac gercekten de erken egilip, o sekilde kaliyor...
Delfi de yolunu bulacak.. Insanlarla iletisime gececek. Kizim hizla buyuyor...