My photo
a utopist, a green, a free soul, a liberal, a young (well let's say 'a new' rather than 'young') mother, a rebel, a thinker, a smiler, a wonderer, a note, a butterfly, a rainbow, a nymph, a kite, a wave, a breeze from the sea, a purple soul, a chocolate-addict, a lover...

Tuesday, 23 August 2011

Turistle mi evlisin abla?

Gecen gun Uskudar'da ev aradiktan ve bulamadiktan sonra Halic gezintisi yapan bir feribota bindik. Cok iyi geldi bize. Halic'i hic denizden izlememistim. Fesane'de gezindik biraz sonra bir sonraki feribota bindik. Donus yolunda  tabi yine herkes Delfina'ya bakiyor, onunla ilgileniyor. Bir de Omer adinda bir cocuk gelip kendini ve ailesini tanitti bize 'My name is Omer, (annesini gostererek) my name is Hatice, (kardesini gostererek) My name is Sebnem.' Harika bir cocuk, 8-9 yaslarinda ama kafa zehir gibi :) Geldi, Delfina'yla oynadi. Tabi feribottaki herkes bizi suzuyor. Karsi sirada iki genc kiz bize bakarak surekli aralarinda konusuyor. Durdular durdular dayanamadilar ve sunu sordular yuksek sesle 'Turistle mi evlisin abla?' Ben de gulumseyip 'hayir, turistle degil, yabanciyla evliyim' dedim :) Insanlar alem :) Sanirim bizim sorunumuz hala aramizda ingilizce konusmaya devam etmek. Turkce konussak insanlara daha normal gelecek sanirim ama ingilizce Turkiye'de azinlik dili oldugu icin uzmanlar Delfina'nin iki dili de iyi bir sekilde ogrenebilmesi icin ev icinde (anne-baba arasinda) azinlik dilinin konusulmasini tavsiye ediyor. 
Li'l Princess
Ayni gun icinde bir de baska bir sey oldu. Biz Uskudar'da emlakcinin bizi arabayla almasini bekliyorduk. Damien bir adamla konusmaya basladi. Adam dedi Damien'a 'Turk musun?', Damien 'hayir ben degilim, ama (Delfi'yi gostererek) o Turk.' Adam da dedi ki 'Turkle evlenen akraba olur, yani Turk olursun! O zaman sen de Turksun'. Iste boyle, halkimiz hem damadini boyle benimsiyor, ama hem de bir onceki yazida belirttigim gibi, kaziklamaya calisiyor. Ikilem sanki.. Hem icerde hem de disarda olma durumu...
Nereye tasinacagimizi bilmiyoruz, ama sanirim yabancilarin daha cok oldugu Ortakoy, ya da bogaz hattindan kopmamakta fayda var. Nitekim Ortakoy gercekten ev gibi. Yolda ingilizce konusunca insanlar - muhtemelen alisik olduklarindan dolayi- seni garipsemiyor. Damien da esnafla Turkce konusarak firindakilerin, mandiradakilerin kalbini coktan fethetmis durumda :) Umarim onumuze guzel kapilar acilir, ve gonlumuze gore olan bir ev buluruz..

No comments:

Post a Comment

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...