Hasta olan cocuklara nedense hemen seker veriliyor,
lutfen vermeyin. Seker vucuda girdigi anda bakteriyle is birligi yapip, vucudun
savunma sistemini 5 saatligine bloke ediyor. Ama bal ya da guc versin,
metabolizmayi guclendirsin diye ari poleni verilebilir. Ozellikle de organik
dukkanlarda filan bulabilirseniz Manuka bali (Yeni Zelanda'da manuka denilen
teatree'ye benzer agaclar var, ve bu ballarin antibiyotik etkisi var. Gunde
yarim tahtacay kasigi bu bali yeme genel metabolizmayi arttirir, seker
hastalarinda kanayan yarayi bile durdurur). Ben manuka ve kanuka ballarini Yeni
Zelanda'da yerel ureticilerden aliyorum, alirken dikkat edilecek bir nokta da
ustunde degerler vardir. Bu degerler balin ne kadar antibiyotik gibi etki ettigini ne kadar sifali oldugunu gosterir. Rakam ne kadar yuksekse o kadar iyi ama +10 olan herhangi bir manuka
balini gonul rahatligiyla deneyebilirsiniz. Cevizi manuka balina bandirarak
yemek de hem cok enerji veriyor hem de emzirirken anneye iyi geliyor.
|
"Sacinin teline bile zarar gelmesin..
Gozbebegim, hastalik sana ugramasin..
Gule yuzun hep nese sacmaya devam etsin.." Bu dilek sadece kendi kizim icin degil; tum gozbebekleri icin... |
Ayrica ates, bogaz agrisi, oksurugun ana
nedeni cocugun rahat nefes alamamasi olma ihtimali cok yuksek. Eczanelerde
sinus rinse kit diye bir arac satiliyor. Ben normalde bunu kendim kullaniyorum
ama hasta olan cocuklarda nefesi acmak, sinusu yikamanin cok faydasini gordum.
Bu sinus rinse kit'in icinde bir sise ve kucuk şaseler cikiyor, her şasenin
icinde karbonat var ama oran o kadar iyi ayarlanmis ki burnu yakmiyor. Bir
burun deligine dogru siseyi bastirdiginizda ters u misali burna bir delikten
giren su diger delikten cikiyor. Bu karisimin icine burunda antimikrobiyal
gorev ustlensin, islaklikla olusacak herhangi bir mikrop uremesini onlemek icin 1-2 damla
biberiye yagi damlatiyorum. Cocuklarda bu dedigimi sadece her burun deligine
bir olmak sartiyla ve gunde 1 en fazla 2 kez yapilabilir. Yaparken yapan
kisinin dikkatli olmasi, ve islemi yapmadan once bir buyuge anlatir gibi ne
yapilacagini anlatmasinin onemli oldugunu dusunuyorum. Dun gece Delfina
ateslendi, hemen emzirdim, ustune sinus rinse kit uygulayip, buhar makinasini
actim. Hic bir ilac kullanmadan ates dustu. Nefes hayat demek ama nefes organi
olan burna nasil bakim yapilacagi onemli. Yalniz bir uyari: eger burun tikaliysa sinus rinse kiti kullanmadan once ya bir burun aspiratoruyle ya da birsekilde o sumuklerden kurtulmaniz gerekiyor. Yoksa burun icindeki basinc kulaga zarar verebilir. Burnu acmak icin ayrica lavanta ve biberiye yaglarina basvurabilirsiniz. Okoliptus bulunan coldmix gibi yaglari onermiyorum. Cunku okoliptus kullanilirken cok dikkatli olunmali, ilginc bir yag ve cocuklarda onerilmiyor.
Ayrica neler yapiyoruz hasta olunca,
oksurunce?
- Eger anne emziriyorsa pismemis, cig sogani elma yer gibi kutur kutur gece yataga gitmeden once yemek, sonra gece kalkip bebegi emzirmek [tabi o zamana kadar esiniz kokuya dayanamayip, evi terketmediyse. Siz nolur nolmaz isi saglama alin, esinize de yedirip yatirin :)) ] Bir de pisirdigim yemeklere koydugum sogan ve sarimsagi arttiriyorum hastalik donemince.
- Bol vitamin C, ben hala emzirdigim icin narenciye, elma, kiwi gibi C vitamini acisindan zengin meyveleri yemenin disinda cranberry extract aliyorum solgarin urunlerinden, bol C vitamini takviyesi icin.
- Emziren anneye 2-3 damla ardic yagi suyun icine icmek faydali, hem gribe hem idrar yolu enfeksiyonuna.
- Taze zencefil ve havlucani bol bol kaynatip
kaynatip anne-kiz iciyoruz.
- Meyan kokunu sicak suda demleyip, icine iki
kuru incir atip hem inciri yemek, hem suyunu icmek oksuruge cok iyi geliyor. Delfina bu caydan 2 yudumdan fazla iciyor. Bu da kafi diyorum.
- Ayaginin altina iki damla kekik yagini 1 tatli kasigi ozon veya zeytinyaginda seyreltip surmek, ozellikle topuk kismina. Bu bir nevi antibiyotik ozelliginde, metabolizmayi hizlandiriyor.
- Kuru oksuruge karabiber ve pekmezi
karistirip birkac kasik icmek de iyi gelir, oksurugu dindirir.
- Ayrica toz zencefille manuka balini [ya da sadece bal] karistirip Delfina'ya icirtiyorum.
- Anne sutu haricinde, hastalik ve burnu tikalilik doneminde aman sut vermeyin cunku sut mukozayi arttiriyor, e burun zaten tikali, sut olayi daha da kotulestiriyor.
- Tikali ve kuru burun deliklerine bir parca tereyag surmek [1 damla biberiye yagiyla]. Burna tereyag surmek eski bir Anadolu adeti.
- Ve sevmek, yaninda olmak, sarilmak, sifa dolu dusunceler dilemek...
Saglikli olan cocuga bakmak dunyanin en
kolay isi.. Allah kimseyi hastalikla imtihan etmesin.. Allah yavrularimizi
korusun.. Ben yillar once soyle bir anekdot duymustum: Musa Peygamberin bir
gun basi agrir, Tanriya sorar ne yapayim diye. Tanri da filanca daga git
filanca cicegi kaynat ic. Musa Peygamber bunu yapar, basagrisi gider. Belli bir zaman
sonra Hz. Musa'nin yine basi agrir, o daga gidip o cicegi icer ama
basagrisi bir turlu gitmez, aksine daha da kotulesir. Tanri'ya sorar, dedigini
yaptim ama olmadi diye. Tanri da der ki 'ikinci seferde sen sifayi benden
degil, ottan aradin. O yuzden.'
Ben dogdugumdan beri hastane koridorlariyla
pek bi hasir nesir yasam surdum. Buyuk iki ameliyat, bir kateder gecirdim. O
hastane ve hayat koridorlarinda pek bi acizlik ve aci gordum. Bu belki benim
ister Allah deyin, ister doga, ister baska bir sey deyin, Yaradan'a ve Sifa
verene inancimi arttirdi. O yuzden tamam bu otlara, dogaya cok guveniyorum, ama
sifayi Verenden istiyorum.. Cunku biliyorum ki bazen ne yaparsaniz yapin ise yaramiyor, bazen bir sey yapmaya bile gerek kalmiyor. Isin bir de diger bir boyutu var, insan hep
kendini gelistirir, degistirir, oyle olmali en azindan. Benim 31 yasimdaki halimin
arastirdigi, yasadigi kadariyla [sevgili annemin ve abim Mustafa'nin de destegi ve bildiklerinin isiginda] bu bilgiler ise yarayan bilgiler. Ben doktor ya
da lokman hekim degilim, ama bu bilgiler benim isime yaradi, belki baska
birinin de isine yarar diye bu bilgileri paylasiyorum..
Sonradan yazilmis ek: Maalesef Turkiye'de doktorlar her duruma
bir ilac verme endisesinde oluyorlar, ya oyle ogrendikleri, ya ilac firmalari
oyle dedikleri, ya da baska turlu aileler mutlu olmadiklari icin.
Ingiltere'de aliskanliktan her hastalikta
doktora giderdim, onlar da dinlen atlatirsin derlerdi, sinir olurdum. Kore'de doktora gidersem en kotu hastaligimda bile 250mg'lik antibiyotik verirlerdi 500'lere
1000mg'lara alisik benim bunyeye de bu viz gelir tiris giderdi.
Ama anladim ki her hastalikta doktora
gitmeye gerek yok, zamanla, dinlenme, ve dogru beslenmeyle de geciyor cogu
hastaliklar. Ufacik bebeklere bile kimyasal surup ve antibiyotik
dayanmasini ben anlayamiyorum. Delfina da 2 aylikti RSV gecirdi, ama olagaustu
doktor Sukru Cangar (Izmir) hic bir sekilde ilac vermedi. Emzirmeye devam ettim
ve gecti cok sukur. Ben dogduktan sonra cok antibiyotik kullanmis annem [tabi o
zaman emen bebege etkisi oldugu da bilinmiyor], ondan sonra da benim saglik
sorunlarimdan dolayi ben cok kullandim. Durum ortada: bunyesi zayif, astimli,
herseye alerjik bir birey. Ama artik hem kendimi, yediklerimi, zihniyetimi cogu
konuda degistiriyorum. Ve coktan faydalarini gormeye basladim. Anne olmak, beni
hayata ve saglikli kalmaya bagladi. Surekli dogal cozumler bulmaya calisiyorum.
Hos, esim, bir bilim adami olarak, o dogal cozumlerin de ilac oldugunu
soyluyor. Ama en azindan icinde ne idugu belirsiz katki maddeleri yok bu
ilaclarin..
Sifayla...