My photo
a utopist, a green, a free soul, a liberal, a young (well let's say 'a new' rather than 'young') mother, a rebel, a thinker, a smiler, a wonderer, a note, a butterfly, a rainbow, a nymph, a kite, a wave, a breeze from the sea, a purple soul, a chocolate-addict, a lover...

Wednesday, 14 November 2012

Her derde çare: şal


Resimde pek belli olmasa da
Delfina şal yardımıyla 
belime bağlı otobüs yolculuğunda.
Bende de güvenlik kemeri takılı

Bebeklerimiz için farklı dertlere çare bir sürü ürün piyasada. Anne olduktan sonra internetten bir sürü bebeklerle ilgili araç ve eşya gördüm. Ufkum açıldı. Ama gerçekten hepsi de gerekli mi?
Mesela evde mama sandalyesi oluyor ama başka bir yere seyahate gittiğinizde kullanmak için başka taşınabilir sandalye ya da kumaştan yapılma bir sistem satıyorlar; bebekler yürümeye başladıktan sonra düşmesini önlemek için kayış satılıyorlar gibi...

Ben hep boynumda duran bir şalla bir çok işimi görüyorum. Delfina ufakken gittiğim yerlerde normal sandalyeye Delfi'yi oturtup boynumdaki şalı alıp sandalyeyle birlikte beline bağlardım.Böylece düşmesini önleyip normal sandalyeyi mama sandalyesi güvenliğine dönüştürmüş olurdum. Delfi yürümeye başladıktan sonra, düşmelerini engellemek için  kayış aldım ama  kayıştan ziyade yine şal kullanıyorum (şal her zaman boynumda ama kayışı unutuyorum işte arada). Mesela vapura biniyoruz ve korkuyorum Delfi düşecek ya da denize uçacak diye ve napiyorum? Hemen boynumdaki şalımı onun beline bağlıyorum. O şekilde vapuru geziyoruz, nitekim ne zaman vapura binsek her katı itinayla geziliyor hanımefendiyle :) Ya da arabaya bindik ama araba koltuğu yok bebeğim için. Napıyorum? Kendi emniyet kemerimi takıyorum sonra aynı uçaktaki sistemi kullanıp, şalımı Delfina'nın belinden kendi emniyet kemerime bağlıyorum. Tabi bu sistemi sadece çaresizlikten ürettim. Yoksa çok güvenli olduğunu düşünmüyorum ama benimkisi bir türlü kendini teselli. Çünkü öyle durumlar oluyor bebek koltuğu olmuyor ya da takside sorun oluyor. Ayrıca Delfi üşüdüğünde üstüne örtebiliyorum şalı ya da üstünü ıslattığında ama yanımda ekstra kıyafet olmadığında hemen kıyafetinin altına şalımı yerleştiriyorum. Ben kendim de alerjik astımlıyım ve terlemek bana hiç iyi gelmez. Terlediğimde hemen şalımı sırtımdan kıyafetimin altından aşağı sarkıtıp tenimin terimle ıslak kalmasını önlüyorum. Nitekim İstanbul çok nemli bir yer ve terlemek direkt ciğerlerimin durumunu kötüleştiriyor.  Ben salı her türlü derde deva olarak kullanıyorum. Belki sizin de işinize yarar :)
Ayrıca, şalla çok güzel oyun da oynuyoruz. Şalı  alıp, iki ucundan bir Delfina, bir ben tutuyoruz. Sonra 'salla salla' derken sallayıp birden 'dur' diyoruz, ardından sallamaya tekrar başlıyoruz. Böylece durmayı ve tekrar başlamayı öğreniyor. Ardından şalın altına giriyoruz, tekrar dışına çıkıyoruz. İp çekişmece oynar gibi, şal çekişmece oynuyoruz. Çadır yapıyoruz, ve daha neler neler :) Her derde çare: şal :)

No comments:

Post a Comment

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...