My photo
a utopist, a green, a free soul, a liberal, a young (well let's say 'a new' rather than 'young') mother, a rebel, a thinker, a smiler, a wonderer, a note, a butterfly, a rainbow, a nymph, a kite, a wave, a breeze from the sea, a purple soul, a chocolate-addict, a lover...

Thursday 15 January 2015

Aksan, Yöresel Zenginlik ve Çocuklar

Aksanlar insanların büyüdüğü yerlerin aksi yani yansımasıdır. Aksan, o yörenin coğrafyasını, insanların olaylara bakışını, kuşlarını, yemeklerini yansıtır.  Ne kadar çok aksanı varsa bir yörenin o kadar renkli bence yaşam tarzı ve yarattığı kültür. Türkiye gibi büyük coğrafyası olan bir ülkenin ürettiği sanatçıların aksan zayıflıkları şaşırtıcı. Yabancılığa özenen, sesi İngilizce gibi çıkan garip çakma bir aksan ortaya çıkmaya başladı son 10-20 yıldır. Şarkıcılar da bu çakma aksanı kullanıyor. Halbu ki Özay Gönlüm'ü Özay Gönlüm, Barış Manço'yu Barış Manço, Cem Karaca'yı Cem Karaca yapan neydi? Bu sanatçılar bence hakiki sanatçıydı. Barış Manço, Cem Karaca, Erkin Koray ve niceleri Batı'dan aldıkları nota sistemi ve müzik türünü , Anadolu'nun deyimleri, ifadeleri, kimi zaman aksanı ve zenginliği içinde ne güzel de harmanlamışlardı.
Son 1,5 yıldır kızımın gittiği ana okulunda interaktif İngilizce dersleri veriyorum. Ders esnasında bir şey oldu, sınıf öğretmeni sınıfa geldi ve bir şey dedi, ben de 'demin yapmıştık ya' gibilerinden bir cümle söyledim. Tabi yazıldığı gibi 'demin' olarak değil, 'temin' olarak telaffuz etmişim kelimeyi. Kafası hızlı çalışan öğrencilerimden bir tanesi 'temin' değil o 'demin' diyerek beni düzeltti. Ben de dedim ki 'ama ben İzmir'liyim'. Öğrencim bu cevabı hiç beklemiyordu, şaşkınlık içinde kaldı. Ben de her yörenin bir şivesi , her dilin bir aksanı olduğundan bahsettim, İngilizce'den örnekler verdim. Çok şaşırdı öğrencilerimin hepsi, ama kafalarında yeni bir ufkun açıldığını görebiliyordum konuşmayı yaparken.
Delfina'nın da aksanı ortaya çıkmaya başladı. Türkçe için İstanbullu'lar böyle konuşur, İzmirli'ler şöyle konuşur diye örnekler veriyor. Aksanla ilgili olmasa da yöresel farklılıkla ilgili ne zaman sarma yesek şöyle diyor: 'İstanbullular dolma diyor buna halbuki bu sarılıyor, sarma bu, biz sarma diyoruz' diyor.
Yeni Zelanda aksanı kullanarak İngilizce konuşuyor, çok tatlı oluyor, Yeni Zelanda İngilizcesi İngiliz İngilizcesine çok yakındır ama 'ı' ve 'i' seslerini aynı duyar ve söyler çoğu Yeni Zelandalı. Örneğin bear ve beer arasındaki ses farkını duymazlar. Delfina da 'milk' kelimesi 'mılk' olarak telaffuz ediyor, çok hoşuma gidiyor :) İşin garibi ben böyle Yeni Zelanda aksanıyla alay geçiyorum ama yeni tanıştığım tüm yabancılar ve arkadaşlarım benim aksanımın da Yeni Zelanda aksanı olduğunu söylüyorlar, ee ne demişler körle yatan :)
Dün bundan 2 yıl önce Moda Park'ında tanıştığım Zelike (kendisi çocuk bakıcılığı yapan hayalleri olan ve hayalleri peşinden giden biri. İyi bir işi varken, sadece çocuk pedagojisi üzerine kendisini geliştirmek istediği için işinden ayrıldı ve su an birçok yerden eğitim alıyor) dün bana çocuklara kitap okurken daha iyi bir aksanla kitap okuyabilmek için diksiyon dersi aldığını söyledi. Bence yaptığı çok idealistik, ve işini ne kadar özenle yaptığının göstergesi. Yine de, ben de ne yapayım, aksanların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yöresel farklılıklar zenginlik kanımca, aynı bir gökkuşağı gibi. Bu güzel renklerin hepsini alıp tek bir kalıba sokulması beni huzursuz ediyor. Diksiyona vs. tabii ki karşı değilim, benim hassasiyetim kültürlerin amalgamlaştırılması. Kitap Okuyan Çocuklar olarak kurduğumuz ve kuracağımız kütüphaneler için de kültürlerin ve yörelerin kütüphane içinde çocuklara yansıtılması çok önemli. Kadıköy'deki kütüphane kurulurken çok dedim, Kadıköy'ün sembollerinden bazılarını (boğa, Haydarpaşa Garı, Kadıköy İskelesi gibi) ahşap plakaya silüetlerini kestirelim, kütüphanenin dış cephesinin kaplaması öyle olsun, içeride duvarlarda hem dünya hem Türkiye hem de Kadıköy merkezli İstanbul haritaları olsun, Kadıköyle ilgili resimlerin olduğu bir kitapçık olsun diye. Kütüphanenin tüm hazırlıkları üç haftada bitirildiği ve ardından belediyeden bir bütçe çıkmadığı için hala yapılabilmiş değil tabi. Umarım ileride ve yeni açacağımız kütüphanelerde olur. Çocukların yerel, yöresel olanı görmeleri; hayal güçlerinin o zenginliklerle beslenmesi çok önemli. Yöresel olanın bilinip, sahiplenilmesi de aynı oranda önemli. Kişi kendinden bilir meseleyi, benim ruhumda efeler çıktı mı sahneye, benim ruhum acar kanatlarını efeler gibi ve ruhum coşarak uçar mutlulukla. Ben yöremi, zenytinimi, toprağımı, oya işlerini, ahşap işlemeciliğini, yöresel müziğimi, dansımı çok severim. Son bir haftadır Özay Gönlüm izliyorum internetten. Ne büyük zenginlik! Hikayeleri, müziği, gırtlağı, enstrümanı zenginlik ötesi zenginlik. 
Çocuklarımıza yöresel olanı göstermemiz, tarhana çorbasının, salçanın hazırlanışını, malzemenin kökenini göstererek öğretmemiz çok önemli. Yöresellik en büyük zenginlik; yüzyıllar ötesi bir miras içinde bulunduğumuz kültür. O yüzden alın çocuklarınızı bir Kapalı Çarşı'ya gidin, orda tadın farklı yöreleri, gösterin el-işçiliğini, farklı renkleri çocuklarınıza; inanın çok kökler katar çocuklarınıza. Aksanlarınızdan, şivelerinizden utanmayın, bu farklı ses ve melodilerin zenginliğini kutlayın.

2 comments:

  1. Ne güzel anlatmışsın, kalemine ve yüreğine sağlık. Özay Gönlüm'ü hatırlattığın için de teşekkürler :)

    ReplyDelete
  2. Merhabalar sizden özür diliyorum.çünkü..bloğuma 2011 yılında bıraktığınız ve benim cevap vermediğim bir yorumunuz var...o sıralar bloğuma hiç uğrayamıyordum ve gözümden kaçmış...bu gün eskileri karıştırırken yorumunuzu gördüm ..cevaplayamadığım için üzüldüm çok geç oldu ama sanatla uğraşmanın geç vakti olmaz...ben çini kursuna İzmir Karşıyaka Halk Eğitim Merkezinde gidiyorum...Hocamız Zeren hanım harika bir insan..iyi bir öğretici...Fırınlamasını ve sırlanma işini dışarda bu işi yapan bir arkadaşımıza yaptırıyoruz...Bu aralar kursa gidemiyorum mesleki çalışmalara geri döndüm..boş vakitlerimde evde yapıyorum..
    Delfinaya sevdikleri ile beraber huzurlu sağlıklı barış dolu bir dünyada yaşamasını diliyorum..lütfen kusuruma bakmayın..sevgiyle kalın..
    bilge-orfe.blogspot.com

    ReplyDelete

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...