Ben lisedeyken Andımız ya da İstiklal Marşı okunacağı zaman başka sınıflardan bir kız bir başlardı hapşurmaya, durdurabilene aşk olsun. Ben de acaba özellikle mi yapıyor diye düşünürdüm içimden çünkü hayatımda 3 kezden fazla hapşurduğum vaki değildi. Ne zaman ki İzmir'de geçen 18 yılın ardından İstanbul'a üniversite okumaya geldim (ki çok duymuşumdur İzmirliler İstanbul'a gelince astım olur) benim sayıları yüzleri, binleri bulan hapşuruklarım başladı. Tek başıma büyük bir şehirdeydim, ve böyle bir sağlık sorunuyla hangi hastane ya da doktora gidilir hiçbir fikrim yoktu [hoş hala bir fikrim yok sağlık konularında İstanbul'da o yüzden İzmir'e gidiyorum tüm sağlık sorunlarım için]. Dahiliye, KBB, göğüs hastalıkları derken 'alerjik astım' tanısı konuldu. Yıllardır hapşuruyorum, nefesim daralıyor, %90 tüm polenlere, çimene, toza [kütüphane aşığı olan ben çoğu kütüphanede uzun süre kalamıyorum], akla gelen birçok şeye alerjim var. Doğaya aşık ben ne zaman ki bir parka, ya da ormana gitsem sürekli hapşuruyorum ve gece itibariyle de soluk alıp verebilmem çok zor oluyor. Bahar ayları ise hep sorunlu. Özellikle aşığı olduğum Beşiktaş, boğaz hattına gitsem hayat çekilmez oluyor. Ama inadına kokluyorum çiçekleri, çıkıyorum doğaya, sarılıyorum ağaçlara... Peki neler yapıyorum, nasıl kontrol altında tutuyorum astımımı?
Şifayla, nefesle...
- Evde kesinlikle duvardan duvara halı yok. Hatta mümkünse halı sadece mecburi yerlerde var. Salonun halısı %100 organik bambudan yapılma. Yüne de alerjim olduğu için özellikle yünlü ve sentetik halılardan uzak duruyorum.
- Kitap raflarım kapaklı. Kitap tozları astıma iyi gelmiyor. Yatak ucu kitaplarım komidinin ilk çekmecesinde saklı. Kitaplar günlük toza maruz kalmamalı.
- Deterjan seçimi çok önemli. Nitekim çamaşır deterjanı olarak sabuncevizini keşfedinceye kadar neler çektiğimi Allah'la ben bilirim. Sabuncevizi %100 organik, doğal bir meyve. Yaklaşık 10 meyveyi 1 litre suda 20 dakika kaynatarak deterjanımı elde etmiş oluyorum. Ne zamanki market deterjanı+yumuşatıcısıyla yıkanmış çamaşır koklasam nefesim ciddi daralır. Yaşasın sabuncevizleri. Sabuncevizleriyle ilgili daha önceden yazdığım yazıya burdan erişebilirsiniz. Mutfakta da bulaşıklar için Amway [bulaşık deterjanı], Frosh [bulaşık makinası tableti], Klaar [parlatıcı] kullanıyorum.
- Şunu farkettim: Ne zamanki işlenmiş, içinde katkı maddesi ya da E'ler bulunan bir gıda yesem astım düzeyim artıyor. İşlenmiş gıdada kullanılan birçok katkı maddesi ve gıda boyaları astımı tetikleyebiliyor. O yüzden yaşasın organik ve doğal beslenme!
- Bol bol su içiyorum. Garip bir şekilde su içtikten sonra hep hapşuruyorum ama iyi de geliyor. Hapşurma dönemleri günlük içtiğim suyu ikiye katlıyorum.
- Bana verilen inhaler ve turbuhalerları doktorların Türkiye'de reçeteye yazdıkları şekilde kullanmıyorum. İngiltere'de düzenli gittiğim astım hemşireleri bana spirometre'i nasıl kullanmam gerektiğini gösterdiler.
Manuel Spirometer - Zyrtex gibi bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlara inanmıyorum ve kullanmıyorum. Sadece bir konferansa ya da önemli bir toplantıya katılacaksam ve toplantı sabahı hiç durduramadığım hapşuruklarım varsa zrytexi ya da muadilini bir kereliğine kullanıyorum kötü bir toplantı geçirmemek adına. Bu tarz ilaçların hiçbir yararı yok hatta zararı var diye düşünüyorum. Çünkü yaptığı hapşurtmamak; tedavi etmek değil. Nefes yolları yine toz ve polenle doluyor ama hapşurulmadığı için ciğerler temizlenmiş ve rahatlamış olmuyor. Hapşurmak iyi ki var ki ciğerleri temizliyor.
- Hapşurma dönemi meditasyon ve içbarışıklığı önemli. Edebiyatta astımlı kişilerin toplumla uzlaşamamış kişiler olması karakter tahlilinde bol bol karşımıza çıkan konulardandır. Meditasyon çok işe yarıyor, vücutla konuşmak, kendini rahatlatmak.
- Kore'de sabah ve öğleden sonra polenlerin yoğun olduğu saatlerde insanlar ağızlarında maskeyle geziyorlar, kesinlikle çok mantıklı. Ama nedense ben kendimi ağzımda maskeyle gezme konusunda pek rahat hissetmiyorum ve hiç denemedim. Polenlerin aktif olduğu saatlerde evdeysem pencereleri kapıyorum ya da dışarıdaysam boynumdaki şalı burnuma ve ağzıma kapıyorum, özellikle Beşiktaş ve Boğaz hattındaki kavak ağaçlarının ve diğer ağaçların/çiçeklerin polenleri beni çok tıkıyor. Yoğun polene maruz kalınan bir günün ardından eve gelip duş alıp, burna bol bol su çekerek polenlerden kurtulmaya çalışmak da çok yararlı. Ayrıca Sinus Rinse Kit kullanılarak burun ters U şeklinde yıkanma suretiyle rahatlık sağlanabilir.
- Keçi boynuzu suyu içmek [tarifler bloğumda var] iyi geliyor, çünkü mukusu azaltıyor ama bunun oranını iyi tutturmalı, fazlasına gerek yok. Çünkü o mukus vücudun savunma mekanizması, fazla keçiboynuzu suyu alındığında mukus azalıyor. Ama günde 1/4 bardak kaynatılmış keçiboynuzu suyu iyi geliyor.
- Klimaları hiç sevmem hem gereksiz elektrik tüketimidir hem de tozlu hava üflediği için astımıma iyi gelmez.
Şifayla, nefesle...
Ay çok geçmiş olsun, eşimde de alerjik astık olduğu için seni iyi anlıyorum. Bir de ufak öneri benden, özellikle geceleri polen yayan bitkiler nedeniyle alerji döneminde gece yatarken pencereleri açık tutmamak ve her gece yatağa gitmeden saçlar dahil duş almak (hatta eşim için ben de bu aylarda duşu geceleri almaya başladım) gerçekten çok çok işe yarıyor.. Sevgiler!
ReplyDeleteCok tesekkurler! Dediginiz cok dogru yazmayi unutmusum. Alerjik astimin cok arttigi bir gunun ardindan dus almak sakinlestiriyor, yapisan polenlerden kurtulmami saglatiyor. Sevgiyle...
DeleteÖncelikle geçmiş olsun. Güzel yazınız için de teşekkürler. Ben sabun cevizini çok aramama rağmen bulamadım. nasıl alabildiğinizi yazarsanız çok memnun olurum. sevgiler...
ReplyDeleteBen sabuncevizini sabunagaci.com sitesinin sahibi Esra araciligiyla kesfettim. Kendisi eskiden satiyordu, sonra birakti. Uzun zamandir onu ikna etmeye calisiyorum tekrar ise geri donmesi konusunda cunku sabuncevizi bir meyve oldugu icin [kiraz gibi dusunun] meyvenin etli olmasi yikama kalitesini etkiliyor. Esra'ya danisabilirsiniz sitesi araciligiyla ya da ozellikle ingiltere'de tanidiginiz varsa ordan getirtebilirsiniz internet uzerinden alip. Bunun haricinde tanidigim baska bir firma yok maalesef. Bulursaniz bize de haber edin lutfen.. Guzel dileginiz icin tesekkurler. Sevgiyle
Delete