My photo
a utopist, a green, a free soul, a liberal, a young (well let's say 'a new' rather than 'young') mother, a rebel, a thinker, a smiler, a wonderer, a note, a butterfly, a rainbow, a nymph, a kite, a wave, a breeze from the sea, a purple soul, a chocolate-addict, a lover...

Tuesday, 12 March 2013

Her i-hhlama iki yas sendromu degilmis!


Tatlı, sevecen, sevgi dolu kızım 1.5 aylığına valizini topladı, gitti ve yerine huysuz, her şeye ağlayan, mutsuz, sürekli kucak isteyen [ki asla kucağa alışmamıştı], her şeye mızmızlanan bir çocuk geldi. Bu esnada da bir orta kulak iltihabı atlattı. Ateşlendi vs.. Hayat benim için tüm renklerini yitirdi, bebeğim mutsuz diye ben mutsuzlaştım. Hayat, hiçbir şekilde tat vermemeye başladı. Tabi başladım iki yaş sendromunu suçlamaya. Çünkü çocuk hastalığı da atlattıktan sonra sağlıklıydı, görünen bir sorunu yoktu. Okuduklarım da beynimi bolca yıkadığı için içimden sürekli bu iki yaş sendromuna söylenmeye başladım. Sonra tebdil-i mekan yapalım dedik, ve bir haftalığına Izmir'e gittik. Benim bebeklik doktorum ve Delfina'nın doktoru sevgili Dr. Şükrü Cangar'a gittik genel bir kontrol için. Şükrü Bey, Delfina'in dişlerinde çürük olmamasına rağmen, bir hafif ağız kokusu olduğunu ve huzursuzluğunun nedeninin de kıl kurdu olabileceğini söyledi. Ne yalan söyleyeyim şaşırdım, biraz bekledim sonra ilacı kullanmaya karar verdim. Kullandığım günden itibaren garip bir şekilde Delfinam, eski Delfina oluverdi. Yani neymiş, iki yaşında olan bir bebeğin tüm huzursuzluğu 'iki yaş sendromu'yla açıklanamazmış. Eğer bebeğimiz ihhhliyorsa, huzursuzsa, aklımıza gelmeyen bir şey hep olabilirmiş.. Yalnız şunu söyleyeyim annelik maceramın en zor zamanlarından oldu şu 1.5 ay [Aralık 2012-Ocak 2013]. Ama en güzeli kızımın normale dönmesi. İnsan bazen elindekinin değerini nedense çok daha iyi anlıyor...


Delfina hastalik suresince parka bile gitmek istememisti :(
Yasasin park ve yasasin saglikli bebekler!

Kıl kurduyla ilgi biraz bilgi: Siz ne kadar evde yeşillikleri vs. sirkeli suda yıkasanız bile [ki bizim eve gelen yiyecekler genelde toprağıyla bir organik çiftlikten geliyor, Bursa'dan], dışarıda yediğiniz yiyecekler iyice yıkanmadığında çok rahat kıl kurdunun yumurtalarını yemiş olabiliyorsunuz. Evdeki herkesin bir tedaviden geçmesi gerekiyor esasında ama her şeyin doğal bir çözümünü bulmaya çalışan ben artık o kadar bıkmıştım ki gidip ilacı verdim, eşimle kendim de [bizde bir rahatsızlık yoktu] kekik yağı ve distile edilmiş kekik suyu içtik. Ayrıca kızımın poposunu da sirkeli suyla yıkadim. Kıl kurdu, akla zarar bir olay. Çok yıpratıcı olabiliyor :(

No comments:

Post a Comment

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...