Sıcak çikolata en sevdiğim içeceklerin başında gelir. Ama hamilelik, şeker hastalığı ya da farklı hastalık dönemlerinde hatta genel itibariyle şeker oldukça olumsuz bir gıda oluyor. Hatta öyle ki geçenlerde bir yazı okudum beyni, insan psikolojisini (özellikle depresyon dönemlerinde) olumsuz etkiliyor.
Delfina'nın kardeşi an itibariyle içimde büyümekte ve kısmetse 2,5-3 ay sonra kollarımızda olacak. Delfina'ya hamileyken hamile şekeri (gestational diabetes) çıkmıştı bende. O yüzden bu hamileliğimde o korkunç şeker testini yaptırmadan (bence saatlerce aç kalmak ve vücuduna gereksiz şeker yüklemesi yaptırmak çok korkunç bir deneyim) hayatımdan şekeri çıkartma ve ona göre bir diyet uygulama kararı aldım. Delfina doğduktan sonra tükettiğim şekere dikkat edip, olabildiğince azaltmıştım zaten ama ne yalan söyleyeyim bu son zamanlarda şeker zayıf tarafım oldu ve şu an şekeri tamamen hayatımdan çıkarma konusunda zorlanıyorum hele ki sağolsun eş dost yurtdışı ve yurt içinden enfes çikolatalar hediye ederken zorlanmamak elde değil.
Sevdiğim sıcak çikolata için bir alternatif oluşturdum.
Tarifi şöyle:
-Çay kaşığının ucuyla kakao
-Çay kaşığının ucuyla zerdeçal
-Çay kaşığının ucuyla keçiboynuzu tozu
-Sıcak su
-Az süt (ya da sıcak su koymak yerine hepsini sıcak sütle yapabilirsiniz ama ben laktoz intolaranstan ötürü az koyuyorum)
-Eğer dilerseniz eser miktarda hindistancevizi yağı eklerseniz farklı bir aroma elde etmiş oluyorsunuz)
-Ayrıca dilerseniz toz tarçın da ekleyebilirsiniz ama ben tercih etmiyorum.
Evde süt köpürtücüm var, onunla biraz da köpürtüyorum ve afiyetle höpletiyorum. [Süt köpürtücü demişken benim İngiltere'de kullandığım süt köpürtücüsü ile harika köpüklerle dolu frappeler yapardım. Türkiye'ye gelince Tchibo'dan aldım ama sonuç beni hiç memnun etmiyor. Köpük yapsam bile çok çabuk sönüyor. Konuyla ilgili bilgisi olan varsa lütfen aydınlatsın beni. Aletlerin görünüşü aynı ama etkisi aynı değil.]
Bazen gerçekten şeker krizine giriyorum, yaşadığımız soğuk havaların da illa ki buna bir etkisi var. O zaman da çözümüm bol su içmek ve bir ya da iki adet demirhindi yemek.
Demirhindiyi eminim bir Osmanlı şerbeti olarak duymuşsunuzdur. Tayland gibi güney Asya ülkelerinden gelen ve beni harika ve doğal ambalajıyla uzun tefekkürlere daldıran bir meyve. Sanırım Osmanlı zamanında kuru meyve olarak değil de preslenmiş bir şekilde geldiği için şerbetini yapmışlar ama günümüzde bazı aktarlarda ve 3M Migros'ların egzotik meyve satan buzdolabı köşesinde [tabii ki amacım market reklamı yapmak değil, nerde bulduğumu yazmak :) ] 500 gramlık kutularda satın alınabiliyor. Bir tane yemek bile benim şeker yeme ihtiyacımı gideriyor. Delfina bebekliğinden beri parklarda, dışarıda ve evde bol bol yer demirhindiyi.Protein, pektin, C, B1,B2, B3, B5 B6 vitaminleri, fosfor, magnezyum, demir ve bakır gibi mineralleri barındırann bu meyvenin Eminönündeki aktarlardan preslenmiş halini de alıp (kuru meyve halinden daha ucuza geliyor) evde çayını da yapabilirsiniz. Antioksidan özelliği olan, aynı zamanda ateşli hastalıklarda kullanılan bu meyvenin birçok sağlık durumuna da faydası varmış.
Biz seve seve tüketiyoruz. Herkese afiyet olsun!
Delfina'nın kardeşi an itibariyle içimde büyümekte ve kısmetse 2,5-3 ay sonra kollarımızda olacak. Delfina'ya hamileyken hamile şekeri (gestational diabetes) çıkmıştı bende. O yüzden bu hamileliğimde o korkunç şeker testini yaptırmadan (bence saatlerce aç kalmak ve vücuduna gereksiz şeker yüklemesi yaptırmak çok korkunç bir deneyim) hayatımdan şekeri çıkartma ve ona göre bir diyet uygulama kararı aldım. Delfina doğduktan sonra tükettiğim şekere dikkat edip, olabildiğince azaltmıştım zaten ama ne yalan söyleyeyim bu son zamanlarda şeker zayıf tarafım oldu ve şu an şekeri tamamen hayatımdan çıkarma konusunda zorlanıyorum hele ki sağolsun eş dost yurtdışı ve yurt içinden enfes çikolatalar hediye ederken zorlanmamak elde değil.
Sevdiğim sıcak çikolata için bir alternatif oluşturdum.
Tarifi şöyle:
-Çay kaşığının ucuyla kakao
-Çay kaşığının ucuyla zerdeçal
-Çay kaşığının ucuyla keçiboynuzu tozu
-Sıcak su
-Az süt (ya da sıcak su koymak yerine hepsini sıcak sütle yapabilirsiniz ama ben laktoz intolaranstan ötürü az koyuyorum)
-Eğer dilerseniz eser miktarda hindistancevizi yağı eklerseniz farklı bir aroma elde etmiş oluyorsunuz)
-Ayrıca dilerseniz toz tarçın da ekleyebilirsiniz ama ben tercih etmiyorum.
Evde süt köpürtücüm var, onunla biraz da köpürtüyorum ve afiyetle höpletiyorum. [Süt köpürtücü demişken benim İngiltere'de kullandığım süt köpürtücüsü ile harika köpüklerle dolu frappeler yapardım. Türkiye'ye gelince Tchibo'dan aldım ama sonuç beni hiç memnun etmiyor. Köpük yapsam bile çok çabuk sönüyor. Konuyla ilgili bilgisi olan varsa lütfen aydınlatsın beni. Aletlerin görünüşü aynı ama etkisi aynı değil.]
Bazen gerçekten şeker krizine giriyorum, yaşadığımız soğuk havaların da illa ki buna bir etkisi var. O zaman da çözümüm bol su içmek ve bir ya da iki adet demirhindi yemek.
Demirhindiyi eminim bir Osmanlı şerbeti olarak duymuşsunuzdur. Tayland gibi güney Asya ülkelerinden gelen ve beni harika ve doğal ambalajıyla uzun tefekkürlere daldıran bir meyve. Sanırım Osmanlı zamanında kuru meyve olarak değil de preslenmiş bir şekilde geldiği için şerbetini yapmışlar ama günümüzde bazı aktarlarda ve 3M Migros'ların egzotik meyve satan buzdolabı köşesinde [tabii ki amacım market reklamı yapmak değil, nerde bulduğumu yazmak :) ] 500 gramlık kutularda satın alınabiliyor. Bir tane yemek bile benim şeker yeme ihtiyacımı gideriyor. Delfina bebekliğinden beri parklarda, dışarıda ve evde bol bol yer demirhindiyi.Protein, pektin, C, B1,B2, B3, B5 B6 vitaminleri, fosfor, magnezyum, demir ve bakır gibi mineralleri barındırann bu meyvenin Eminönündeki aktarlardan preslenmiş halini de alıp (kuru meyve halinden daha ucuza geliyor) evde çayını da yapabilirsiniz. Antioksidan özelliği olan, aynı zamanda ateşli hastalıklarda kullanılan bu meyvenin birçok sağlık durumuna da faydası varmış.
Biz seve seve tüketiyoruz. Herkese afiyet olsun!